Bilinen en büyük kütleli
yıldızlardan biri olan Eta Carinae bir şeyler yapmaya hazırlanıyor. Ama Güney
gökküredeki dev yıldızı düzenli olarak gözleyen gökbilimciler, yıldızın
parlaklığındaki büyük artışı nasıl yorumlayacaklarını bilemiyorlar. Aslında
yıldız eskiden beri bir bilmece. Herşeyden önce tek bir yıldız mı, yoksa bir
çifte yıldız mı tam olarak bilinmiyor. Çünkü yaklaşık 100 Güneş kütlesindeki
yıldız, daha önceki patlamaların fırlattığı gaz ve toz bulutlarıyla örtülmüş
durumda. Ancak son günlerini yaşadığı (gökbilim ölçüleriyle tabii) biliniyor.
Araştırmacılar bu nedenle olağanüstü parlaklık artışının yeni ve şiddetli bir
öksürüğün mü, yoksa merkezinin çökmesiyle meydana gelecek çok daha güçlü bir
süpernova patlamasının habercisi mi olduğunu belirlemeye çalışıyorlar.
Yıldıza
çevresindeki çifte çan biçimindeki örtüsünü kazandıran, 1840 yıllarında
meydana gelen bir patlama. Bu patlamanın, bir kaç Güneş kütlesindeki maddeyi
uzaya saçtığı sanılıyor. Patlamanın etkisiyle yıldız ve çevresinde oluşan
bulut, bugünkünün 10 katı bir parlaklığa kavuşmuş. Bunu 1890 yılında izlenen
daha küçük ölçekte bir patlama izlemiş. Eta Carinae'nin parlaklığında bu
yüzyılın başından beri gözlenen düzenli yükselişin, çevresindeki bulutun
yayılarak seyrelmesinin yol açtığı fiktif bir yükselme olduğu sanılıyor.
Ancak gökbilimciler, Hubble Uzay teleskopu ile yaptıkları yeni gözlemler
sonucu, 1997 Aralık ayı ve 1999 Şubatı arasında büyük ölçekli
"gerçek" bir artış belirlediler. Gözlem sonuçları, bu süre içinde
yıldızın parlaklığının iki kattan fazlaya çıktığını gösteriyor. Sonuçta
yıldızdaki parlaklık artışı son 50 yılda görülenin en büyüğü ve hızlısı. Eta
Carinae bugün son 130 yıl süresindeki en yüksek parlaklığına erişmiş
durumda.
Hubble
gözlemlerinden önce bile Eta Carinae, öylesine parlaktı ki, bunun biraz daha
artması halinde ışınım basıncının kütleçekime üstün gelerek yıldızı
dağıtacağı tahminleri yapılıyordu. Hubble'daki Uzay Teleskopu Görüntüleme
Spektrografı (STIS) ile yapılan gözlemler, bilmeceyi daha da içinden çıkılmaz
hale getirmiş bulunuyor. Parlamayı açıklayacak, giderek genişleyen bir gaz
patlamasının, yıldızı soğutması gerekir. Buysa, ışığındaki kızılötesi dalga
boylarını güçlendirir, buna karşılık mor ötesi ışınımı azaltır. Oysa STIS ile
elde edilen tayf, bunun tam tersinin gerçekleştiğini gösteriyor. Getirilen
bir açıklama, yıldızın çapını genişletmeksizin ısınması. Gelgelelim
kuramcılar bunun nasıl olabileceğini açıklayamıyorlar.
Gökbilimcilerin
bir bölümüyse, yıldızdaki değişimin dinamiğinden çok, bundan sonra ne olacağı
konusuyla ilgileniyor. Eta Carinae, belki 1840'lardaki gibi çevresine madde
püskürtmeye hazırlanıyor. Belki de merkezi çöküp bir süpernova patlamasıyla
yıldızı tümüyle parçalayacak. Ayrıca böylesine büyük kütleli yıldızların,
Evren'de görülen en şiddetli olaylar olan gama ışın fışkırmalarının kaynağı
olduğu sanılan Hipernova patlamalarıyla sona erebileceği de, gökbilimcilerce
belirtiliyor.
|
No comments:
Post a Comment