Pages

Total Pageviews

Sunday, January 19, 2014

Glossary of medicinal plants - K - ŞİFALI BİTKİLER SÖZLÜĞÜ --K--


.-K-

Bilgi sahibi olmak istediginiz bitkiyi asagidaki menüden seciniz.




Kabak: (Küerbis / Courge / Gourd / Cucurbita / ) Bir yillik, sürünücü otsu bir bitki. Gövdeleri tüylü sürünücü olup, silindir biçimindedir. Kökleri uzun ve ig seklindedir. Yapraklar tüylü, büyük, böbrek veya kalp seklinde, bes parçali, uzun saplidir. Çiçekler tek eseylidir. Erkek çiçekler sarimsi renkte büyük, disi çiçekler daha küçüktür. Meyveleri çesidine göre küremsi, silindir veya yumurtamsi sekillerde ve saplidir. Meyve kabugu ince veya kalin, yumusak veya serttir. Meyveleri çok tohumludur. Kabak, bir sicak ve mutedil bölge bitkisidir. Memleketimizde birçok kabak türü ve bunlarin varyeteleri ekilmektedir. Bilhassa sakiz kabagi (Cucurbita pepo) ve kestane kabagi (C. maxima) veya helvaci kabagi önemli olup tibbî olarak da kullanilmaktadir.
Türkiye’de yetistigi yerler: Memleketimizde kültür olarak yetistirilir.
Sakiz kabagi (C. pepo): Gövdeleri boyunca keskin çizgili, yapraklari bes sivri parçalidir. Meyveleri silindir veya yumurtamsi olup, kalin ve sert kabukludur. Beyaz etli, makbul bir kabaktir. 20-30 cm kadar uzunluktadir.
Kestane kabagi-Helvaci kabagi (C. maxima): Gövdeleri silindir biçiminde, yapraklari böbrek seklinde ve tüylüdür. Meyveleri basik küremsi, sapli, ince kabukludur. Pisirildiginde kabuklari yumusar ve zar gibi soyulur. Kirmizi etli kisminda sekerli ve nisastali maddeler vardir. Yemegi ve tatlisi yapilir.
Kullanildigi yerler: Her iki türün tibbî olarak kurutulmus tohumlari kullanilir. Tohumlarinda sâbit yag ve peporesin vardir. Tohumlari (çekirdekleri) tenya ve kurt düsürücü olarak bilhassa çocuklarda kullanilmaktadir. Tohumlar dis kabuklarindan ayrilarak dövülür, sekerle karistirilarak verilebilir. Ortalama doz çocuklarda 40 gr büyüklerde takriben 100 gr’dir. Kabak çok besleyici özelliktedir C ve B1 vitamini ihtiva eder. Pisirilen etli kismi yiyecekten baska çiban ve sis yerlere lapa olarak da tatbik edilir.
Diger kabak çesitleri sunlardir:
Bal kabagi: Kestane kabaginin bir cinsidir. Eti saridir.
Lif kabagi (Luffa cylindrica): Meyvelerinin iletim demetleri sik bir ag teskil eder. Bu sebeke, meyve soyulup kurutulduktan sonra, sünger gibi kullanilir.
Su kabagi (Lagerneria vulgaris): Meyvelerinin yarisi siskin, yarisi dardir. Bu sebepten su kabi olarak veya ortadan boyuna kesilip kurutulduktan sonra masrapa seklinde kullanilmaktadir.
Dikenli kabak (Sechium edule): Vatani Orta Amerika olan, memleketimizin güney bölgesinde yetistirilen çok yillik bir bitkidir. Meyveleri etli ve büyük bir armut seklinde, bes dilimlidir. Içinde bir büyük tohum vardir. Meyveleri pisirildikten sonra sebze olarak yenir.

Kabakkulakotu: (Lohusaotu / Venüsçiçegi / Aristolochia) Ikiçeneklilerden, 70-80 cm boyunda, ince sapli tirmanici bir bitkidir. Çiçekleri koyukahverengidir. Kötü bir kokusu vardir.
Kullanildigi yerler: Idrar söktürür. Aybasi (adet) kanamalarinin düzenli olmasini saglar.

Kâfuru: (Kafur / Camphree / Camphora) Tabiatta birçok bitkide bulunur. Tipta kullanilan kafuru, "Cinnamomum camphorea" agacinin odunu, su buhariyla distile edilerek elde edilir. Kafuru, renksiz, seffaf, billuri yapili gevrek parçalardir. Kokusu hususi ve keskin, lezzeti sonradan serinlik veren, aci ve yakicidir. 204 santigrat derecede kaynar. Oda sicakliginda uçar. Suda çok az erir. Alkol, eter ve kloroform benzeri maddelerde daha çok erir.
Kullanildigi yerler: Kan dolasimini kuvvetlendirir. Beyni ve sinirleri uyarir. Solunum sistemini uyarir. Bronslarin ifrazatini artirir. Ispirto ile karistirilmis kafuru saçta kepek olusumunu keser. Akciger hastaliklarinda faydalidir.

Kahkahaçiçegi: (Sahilkahkahasi / Çitsarmasigi / Gündüzsafasi / Convolvulus persicum / Liseron / Bindweed) Çitsarmasigigiller familyasindan, uçlari mavi çizgili beyaz çiçekler açan bir çesit sarmasiktir.
Kullanildigi yerler: Kabizligi giderir, hazmi kolaylastirir.

Kahve: (Coffea / Kaffee / Café / Coffee ) Vatani Afrika olan fakat bugün tropikal bölgelerde yetistirilen küçük boylu agaç ve agaççiklar. Kisin yapraklarini dökmez, çiçekleri beyaz, meyveleri 1-2 tohumlu olup kirmizidir. Yabânî olarak yetisen kahve agaçlarinin boylari 5-7 m oldugu hâlde kültür olarak yetistirilenlerin boylari 2-3 metreyi geçmez. Kahve agaçlarinin en iyisi Arabistan’da yetisenidir. Kahve, insanlar tarafindan ilk olarak Habesistan’da 3. yüzyilda yetistirilmeye ve kullanilmaya baslanmistir. On sekizinci yüzyilda Mekke’ye hacca giden Habesistanlilar, kahveyi Arabistan’a ve bütün Müslüman âlemine tanitmislardir. Böylece Müslümanlar tarafindan bilinen ve kullanilan kahve, Osmanlilar zamâninda Avrupa’da görevli elçiler yoluyla önce Venedik, Ingiltere, Fransa’ya daha sonra da, bütün bati devletlerine tanitilmistir. Kahve, en çok Habesistan, Libya, Brezilya, Meksika, Hindistan, Arabistan ve Orta Amerika’da yetistirilir.
Türkiye’de yetistigi yerler: Tabiî olarak yetismez. Kültürü yer yer yapilir.
Kullanildigi yerler: Kahve çekirdeklerinin kavrulup dögülmesinden ve sicak suyla kaynatilmasindan meydana gelen içecek “kahve” olarak bilinir. Kahvenin bilesiminde en önemli olarak kafein alkoloidi vardir. Kafeinin az miktarinin damarlari genisletmek sûretiyle uyarici etkisi vardir.Kalbi kuvvetlendirir, sindirimi kolaylastirir, böbrek damarlarini genisleterek idrari çogaltir, solunumu hizlandirir. Kani beyne çekerek, beynin faaliyetini arttirir ve narkotiklerle zehirlenmelere karsi kullanilir. Fazla miktarda alindiginda uyarici etki fazlalasir, kalbin çarpintisini arttirir, kulaklarin uguldamasina sebeb olur. Çok fazla alinirsa ölümle sonuçlanir. Kahvede az miktarda protein, yag ve sakkaroz bulunur. Kahve, ya çekirdek olarak veya çekilmis olarak (kavrulup-ögütülmüs) olarak satilir. Kavrulup ögütülmüs kahve çabuk bayatladigindan, daha çok çekirdek kahve tercih edilir.
Kahvenin içimi: Kahvenin içecek olarak hazirlanmasinda her memleketin kendine göre usûlleri vardir.Memleketimizde “Türk kahvesi” veya “alaturka kahve” diye meshur olan kahve söyle hazirlanir:
Tâze olarak kavrulmus ve çekilmis kahve kullanilir.Türk kahvesinde en önemli özellik bol köpüklü olmasi ve cezvelerde pisirilmesidir. Cezveye önce kahve ve istege göre (az-orta-sekerli) seker konulur. Sonra soguk su ilâve edilir, iyice karistirilip kaynatilir, köpügü tasmadan fincanlara servisi yapilir.
Alafranga veya memleketimizde neskafe olarak bilinen kahveler ise, birtakim islemlerden geçirilir. Iri veya ince çekilmis kahve tânelerinin üzerinden kaynar su geçirilir. Sonradan içersine süt, krema gibi bâzi maddeler ilâve edilir. Suyu uçurulur. Ticârette kavanozlar içerisinde toz olarak, piyasaya sevk edilir. Içilirken de üzerine sicak su, süt, seker ilâve edilerek içilebilir. Kahve ihtiyaçtan fazla alinirsa insanda uykusuzluk, çarpinti, asiri decede sinirlilik meydana getirir.

Kakao: (Kakaobaum / Cacaoyer / Cacao tree / Hindbademi / Theobroma cacao) Vatani tropik Amerika ve Bati Afrika olan, kavliflor bir bitki. (Çiçeklerin yasli dal ve gövdelerden çikmasi olayina kavliflor denir.) Kakao, theobroma denilen bir bitki türünün kurutulmus tohumlaridir.Kahve gibi içilmede kullanilir. 10-15 m boyunda bir agaçtir. Çiçek ve meyveler ana gövde üzerinde bulunur. Bitkinin ancak 5-6 yasindan sonra meyvelerinden istifâde edilir. Meyveler kavun seklinde, küçük bir hiyar büyüklügünde ucu sivri, tâzeyken limon sarisi-kirmizi renkte, kuruduktan sonra daha koyu olan ve açilmayan bir kapsüldür. Meyveleri çok tohumludur. Beyaz veya açik mor renkteki ve bâdem seklindeki tohumlari kakao tânelerini teskil eder. Meyveler içerisinden çikarilan kakao tohumlari ya hemen veya bir süre fermantasyona terk edildikten sonra kurutulur. Fermantasyon sonucu aci lezzet kaybolur ve aromatik bir koku meydana gelir. 50 meyveden takriben bir kg, tohum elde edilir. Tâneler kavrulur, kizilimsi kahverengi un hâline getirilir ve yagi çikarilir. Yag çiktiktan sonra katilasan kakao, yeniden ögütülerek çok ince toz hâline getirilir ki, bu toz, kakao tozunu teskil eder.
Kullanildigi yerler: Kakaonun bilesiminde teobromin, kafein, kakao sâbit yagi vardir. Bol kalorili bir besindir. Ayrica %40 karbonhidrat, % 18 protein vardir. Kafeinden dolayi kahvede oldugu gibi yatistirici ve uyarici etkisi vardir. Az miktari kalbi kuvvetlendirir, sindirimi kolaylastirir, idrar söktürür. Fazla miktari zararlidir. Kakao kahve gibi ayrica süt ilâvesi ile de içilebilir. Kakao yagi çikarilmadan, çikolata îmâlinde kullanilir. Kakao yagi seker yapiminda oldugu gibi, pomatlarda da kullanilir.

Kâkule: (Kardamom / Ingver / Cardamome / Cardamom / Elettaria cardamomum ) Bati ve Güney Hindistan, Güneydogu Asya’nin sicak bölgelerinde yetisir. 4-5 m boyunda, büyük yaprakli çok yillik bir bitkidir. Özellikle Güney Hindistan’in bataklik ormanlarinda yabânî olarak yetisir. Kakulenin meyveleri 1-2 cm uzunlukta, sarimsi yesil ve kirli beyazimsi renktedir. Tohumlari mercimek seklinde ve büyüklügünde, kirmizimsi esmer renkte olup, keskin kokuludur. Kakule yetistigi yere göre isim alir. Seyhan kakulesi, Malabar kakulesi, Siyam kakulesi gibi
Kullanildigi yerler: Kakule tohumlari rezin, nisasta ve uçucu yaglar tasir. Hos lezzeti ve kokusundan dolayi baharat olarak kullanilir. Ayrica istah açici, mîdevî ve gaz söktürücü etkilere sâhiptir.

Kanaryaotu: (Kreuzkraut / Seneçon / Groundsel / Senecio) Senenin çogunu çiçekli olarak geçiren, yol kenarlari ve bahçelerde görülen, 10-60 cm yüksekliginde, bir veya iki yillik otsu bir bitki. Gövdeleri dik, dali, tüylü veya tüysüz, seyrek yapraklidir. Yapraklar derin parçali lobludur. Çiçekler küçük silindir seklindeki kapitilum adi verilen basçiklarda toplanmistir. Çiçeklerin hepsi tüp seklinde ve sari renklidir. Meyveleri siyahimsi renkli ve üzeri kisa ve sik tüylerle kaplidir. Otuz kadar türü vardir.
Türkiye’de yetistigi yerler: Türkiye’nin çogu yerinde farkli türleri çok yaygindir.
Kullanildigi yerler: Bitkinin toprak üstü kisimlari toplanir. Uçucu yag, tanen, reçine, inulin ve alkaloit tasir. Yumusatici, kurt düsürücü, yara iyi edici, âdet agrilarini hafifletici olarak kullanilir. Alkaloit tasidiklarindan dikkatli kullanilmalidir.

Kantaron: (Tausendguedenkrauf / Centaurée / Centaury / Erythraea centaurium / Kantariyyon / Erythroea / Gentiana lutea) Haziran, eylül aylari arasinda pembemsi, beyaz renkli çiçekler açan, nemli çayir ve orman kenarlarinda rastlanan 15-50 cm boyunda, iki yillik otsu bir bitki. Küçük kantaron veya kirmizi kantaron olarak da bilinir. Bitkinin gövdeleri tüysüz ve diktir. Yapraklar sapsiz ve karsilikli, oval sekilli ve uçlari sivridir. Pembemsi çiçekler dallarin ucunda durumlar yapar ve çiçekler genellikle saplidir. Çiçekler bes sivri disli ve tüpsüdür. Meyveleri silindir seklinde bir kapsüldür. Çok fazla sarimsi-esmer renkli tohumlari vardir.
Türkiye’de yetistigi yerler: Trakya ve Anadolu.
Kullanildigi yerler: Çiçekli bitki çiçek açma zamaninda toplanir, demetler halinde baglanip gölgede kurutulur. Bitkide sekerler, reçine ve aci maddeler vardir. Çayi kuvvet verici, istah açici ates düsürücü ve hazmi kolaylastirici olarak verilir. Ayrica Astim ve mide agrilarinda da faydali oldugu bilinir.

Karabasotu: (Lavandula   stoechas / French lavander / Lavande) Ballibabagiller familyasindan, bir veya çok yillik otsu bir bitkidir. Ezildigi zaman çok kuvvetli ve hos olmayan bir koku çikartir. Çiçekleri mavi veya menekse rengindedir. Bir türünden, "Karabas yagi" denilen bir yag çikartilir. Yurdumuzda alçak maki gruplariyla birlikte yetisir.
Kullanildigi yerler: Agrilari dindirir. Kalbe kuvvet verir. Balgam söker. Uyusukluk giderir, zindelik verir. 

Karabiber:(Dar-i fülfül / Black pepper / Poivre noire / Pipper nigrum) Bakiniz "Baharat Dünyasi", Karabiber
Kullanildigi yerler: Mideyi isitir. istah açar. Hazmi kolaylastirir. Mide ve barsaklardaki mikroplari öldürür. Enerji verir. Afrodizyak özelligi vardir (Cinsel istekleri kamçilar.)

Karamuk:(Agrostemma githago / Corn-cockle / ) Karanfilgiller familyasindan, yurdumuzda hububat yetistirilen tarlalarda görülen, çogu zaman bugdayla karisik olan biten, 30-100 cm yüksekliginde, tohumlari zehirli bir bitkidir. Üzeri tüycüklerle kaplidir. Çiçekleri büyük ve güzel, morumsu pembe ve ender olarak da beyazdir.
Kullanildigi yerler: Sogukalginligini giderir.

Kardeskani: (Ejderkani / Ejderagaci / Drecaena dreco / Sanguis draconis) Birçenekliler sinifinin, zambakgiller familyasindan, Kanarya adalarinda yetisen bir agaç ya da agaççiktir. Gövdesi kalindir. Yapraklari sert ve kiliç seklindedir. Dallarinin ucunda demet seklinde toplanmistir. Yasli gövdelerden, boyacilikta kullanilan reçinemsi kirmizimtirak bir öz su akar.
Kullanildigi yerler: Yaralari tedavi eder, dis kanamalari tedavi eder.

Karnabahar:(Blumenkohl / Chou-fleur / Cauliflower / Karnabit / Brassica  oleracea var / Bortytis / Cauliflower) Lahananin bir çesidi. Lahanada yapraklar sebze olarak kullanildigi halde, karnabaharda yenilen kisim genç çiçek tomurcuklari ile çiçek durumu eksenidir. Karnabahar beyaz renkte bir sebzedir. Bunun sebebi de çiçek durumunun büyük örtü yapraklari ile kapali kalmasindandir. Fosfor ve vitamin bakimindan zengindir.
Türkiye’de yetistigi yerler: Ege, Akdeniz, Marmara bölgelerinde sebze olarak yetistirilir.
Kullanildigi yerler: Zihin yorgunlugunu giderir. Afrodizyak özelligi vardir. Cinsel gücü artirir. Sinirleri kuvvetlendirir. Idrar söktürür. Dalak hastaliklarina iyi gelir. Seker hastalarina faydali oldugu bilinir.  

Karpuz: (Harbuz / Citrullus vulgaris / Watermelon / Pasteque / Wassermelone) Pulpasi sulu ve lezzetli olan ve memleketimizde meyve olarak çok yetistirilen, alaca yesil, sert kabuklu büyük meyveler veren, bir yillik otsu bir bitkidir. Daha çok Akdeniz bölgesi ülkelerinde yetisen bir bitkidir. Anavatani Afrika’dir. Eski Misirlilar zamaninda karpuzun yetistirildigi tesbit edilmistir. Karpuz, mutedil iklimlerden hoslanir, kumlu-killi, derin ve serin topraklari sever. Olgun karpuzlar tin-tin eder, kurumus sapi kolayca kopar, agirlikça hafiftir. Karpuzlar renk, sekil ve yetistigi yere göre isim alirlar:
1. Yeni dünyâ karpuzu: Marmara bölgesinde çok ekilir. Açik yesil renkte ince kabuklu, koyu kirmizi, gevrek, tatli ve etlidir. Çekirdekleri beyaz ve küçüktür.
2. Alacali karpuz: Açik yesil kabuk üzerinde muntazam koyu lekeler vardir. Kabugu gevrektir. Eti pembe kirmizi, çekirdekleri siyahtir.
3. Kara karpuz: Kalin, koyu yesil kabuklu, çok sekerli ve lezzetli, etinin orta kismi buzlu gibi görüldügünden karabuz karpuzu da denir. Çekirdekleri küçük ve kirmizi renklidir. Siyah olanlari da vardir.
4. Gülle karpuzu: Geç yetisen, kislik bir çesittir. Koyu yesil renkte ve gülle seklindedir.
5. Vasinkton karpuzu: Erken yetisen tatli, kabugu ince bir karpuz çesidi.
6. Diyarbakir karpuzu: Alaca yesil, çok kalin kabuklu, yuvarlak ve söbü biçiminde, ortalama 20-30 kg gelebilen iriliktedir. 50-60 kg gelenleri de vardir. Fazla sekerli sayilmaz, eti de posalidir.
Türkiye’de yetistigi yerler: Hemen hemen her yerde.
Kullanildigi yerler: Tatli, sulu, sifali, ferahlatici bir meyve olan karpuz, vücuttaki toksinleri temizler ve böbrekteki kumlari eriterek sihhat ve zindelik kazandirir. Karpuzun keleklerinden tursu yapilir. Ayrica kemik gelisimine de yardimci olur.

Kasikotu: (Fitikotu / Dagçayi / Kizilyaprak / Herniaria glabra / Agrimonia eupatorium) Karanfilgiller familyasindan, Avrupa, asya ve yurdumuzun çesitli bölgelerinde yetisen, bir veya çok yillik bitkilerdir. Yapraklari küçük ve kümeler halindedir. Hekimlikte topragin üstünde kalan kisimlari kullanilir.
Kullanildigi yerler: Böbrek ve mesane rahatsizliklarini giderir. Fitikta faydalidir. Idrar söktürür. Vücüdu rahatlatir. Bademcik iltihablarina iyi gelir.

Kasimpati:(Chrysanthemun / Chrysantheme / Chrysanthème / Chrysanthemum / Krizantem / Margarit) Vatani Çin, Japonya olan park ve bahçelerde yetistirilen güzel çiçekleri olan süs bitkileri. Sonbahardan kisa kadar çiçek açar. Saridan kirmiziya kadar çesitli renklerde iri ve katmerli çiçekleri vardir. Büyüklükleri ve sekilleri türlerine göre farklidir.
Türkiye’de yetistigi yerler: Ege, Akdeniz, Marmara bölgesi.
Kullanildigi yerler: Balkanlarda yetisen ve Chrysanthemum cinerariae folium adi verilen türündan, böcek öldürücü ilaç yapilir.

Kasu: (Cacho / Catechu / Cachou / Katechusaft)  Kasu Akasyasi (Acacia catechu) nin odunundan elde edilen bir maddedir. Kahverengi, kokusuz bir kütledir. Soguk suda kismen, sicak suda ve alkolde tamamen çözülür.
Kullanildigi yerler: Ishali keser, vücuda kuvvet verir.

Katirtirnagi:(Geniste luncea / Spartium / Genet) Baklagiller familyasindan, dik duran çali halinde, her zaman yesil olan, odunsu bir bitkidir. Genç sürgünleri narin yapilidir. Üzerinde çok sayida yaprak bulunur, ya da yapraksizdir. Çiçekleri saridir.
Kullanildigi yerler: Idrar ve balgam söktürür. Hazmi kolaylastirir. Böbrek ve safrakesesi taslarinin düsürülmesine yardim eder. Mesane hastaliklarini tedavi eder. Romatizmada faydalidir. Kabizligi giderir. Kalp hastaliklarinda kullanilir.

Kavun:(Zuckermelone / Melon / Muskmelon / Cucumis melo) Ilkbaharda küçük sari çiçekler açan, yillik, sürünücü, otsu bir yaz meyvesidir. Sülükleri dallanmistir. Yapraklari kalp ve böbrek seklinde, 3-5 loblu, büyük ve tüylüdür. Çiçekleri, bir eseyli ve bir evcikli olup yapraklarin koltugundan çikarlar. Meyveleri çesitli sekil ve renklerde (genellikle sari) dir. Çekirdekleri uzun, elipsoidik veya oval sekildedir. Kavunun ana yurdu Orta Asya’dir. Dünyânin tropik ve iliman bölgelerinde kültür olarak zirâati yapilmaktadir. Dünyâca meshur kantalup kavununun esas vatani Van ve Diyarbakir bölgesidir. Ancak 16. yüzyilda Italya’da görülmüs olan bu kavun çesidi Roma yakinindaki Cantalupa’da yetistirildigi için batida “kantalup” kavunu olarak anilmaktadir. Avrupa’da en çok tutulan bir kavundur. Memleketimizde de bir hayli kavun çesidinin zirâati yapilmaktadir. Trakya ve Istanbul bölgesinde yetistirilen “topatan” kavunu, ince ve sari kabuklu olup dayaniksizdir. Bu bölgede yetistirilen “çitli” denilen kavun kisa dayaniklidir. Ege bölgesinde bilhassa Manisa ve havâlisinde “kirkagaç” kavunu zirâati oldukça yaygindir. Dayanikli ve çok leziz olan bu kavunlar ayni zamanda ihraç da edilebilmektedir. Kirkaagaç kavunundan üretilen çesitleri “hasanbey, altinbas, dilimli ve hallaç” gibi mahallî isimler almaktadir. Olgunlasmadan koparilan kavuna “kelek” adi verilmektedir. Daha çok tursu yapiminda faydalanilir.
Türkiye’de yetistigi yerler: Türkiye’nin hemen hemen her yerinde kültür olarak yetistirilir.
Kullanildigi yerler: Kavun meyve olarak çok yenildigi gibi tohumlari (çekirdekleri) de tibbî olarak kullanilmaktadir. Olgun kavunlarin çekirdekleri kurutulur. Çekirdekler halk tabâbetinde öksürüge karsi (çekirdekleri suda, suyu yariya ininceye kadar kaynatilip içilmesiyle) kullanilir. Ayrica kavun, sinirleri yatistirir, böbreklerdeki kani temizler, taslarin düsürülmesine yardimci olur. Barsaklarda ülser ya da iltihab olanlarla, seker hastalari ve yüksek tansuyonu olanlar yememelidir.

Kayarkorugu: (Kulakotu / Saksigüzeli / Naserotu / Sempervivum / Joubarde) Damkorugugiller familyasindan, etli yaprakli, odunsu veya otsu bir bitkidir. Çiçekleri salkim biçimindedir. Yesil kisimlari acidir.
Kullanildigi yerler: Yesil kisimlari, zeytinyagi ile karistirilip merhem yapilir. Cilt iltihaplarinda, egzama ve nasir tedavisinde kullanilir.

Kayiskiran:(Esekotu / Seytantaburesi / Ononis spinosa / Restharrow / Burgrane / Arrete-boeuf) Baklagiller familyasindan, bos arazilerde ve kurak yerlerde yetisen, 30-60 cm yüksekliginde çok yillik dikenli bir bitkidir. Yapraklari kisa saplidir. Çiçekleri mepbe, meyveleri küçüktür. Köklerinde, (Radix Ononidis); tanen, sakkaroz, zamk, uçucu ve sabit yag, spinosin ve ononin vardir. Kökleri kullanilir.
Kullanildigi yerler: Köklerinin kaynatilmasi sonucu elde edilen çay, terletir ve idrar söktürür. Vücuda rahatlik verir. Böbrek taslarinin düsürülmesine yardim eder. Böbrek ve mesane iltihaplarini giderir. Bogaz agrilarini geçirir.

Kayin agaci: (Akgürgen / Kizilagaç / Fagus / Beech / Hetre / Buche / Hêtre / Beech) Kisin yapragini döken çiçekleri bir cinsli orman agaçlari. Yapraklarinin kenarlari girintili, ince tüylü ve uçlari sivridir. Çiçek durumlari kedicik seklindedir. Meyvelerinin dip kisimlarinda kupula adi verilen kadeh seklinde bir çanak bulunur.
Gölgede yetisen agaçlardandir. Kökleri orta derinlige kadar iner. Azamî 700-800 sene yasayabilir. Sah ve filizden büyüyebilir. Kayin agacinin gövdesi ince, çatlaksiz ve kirçil renkli bir kabukla sarilmis silindir biçimindedir.
Kayin agacinin 10 kadar türü vardir. Memleketimizde Dogu kayini(Fagus orientalis) yayilmistir.
Türkiye’de yetistigi yerler: Marmara, Ege, Karadeniz bölgesi.
Kullanildigi yerler: Avrupa kayini (Fagus silvatica)nin tohumlarindan elde edilen yag, yemek yagi olarak margarin endüstrisinde kullanilir. Kayin katraninin distilasyonundan antiseptik olarak kullanilan kreozot elde edilir. Bu da distan romatizma ve deri hastaliklarina karsi kullanilir. Kabuklarinin suda kaynatilmasiyla elde edilen su yüz lekeleri ve çilleri giderir.

Kayisi: (Aprikosenbaum (m), Fr. Abricotier (m), Ing. Apricot tree) Mensei Çin olarak bilinen, 2-10 m yüksekliginde, dikensi ve tüysüz bir agaç. Yapraklar uzunca ve mizraksi, kenarlari disli, ucu sivri veya küttür. Çiçekler beyaz veya pembe renkli olup, yapraklardan daha önce meydana gelirler. Meyvelerin üzeri tüylü olup, sarimsi-turuncu renkte eriksidir. Zerdali olarak da bilinir.
Türkiye’de yetistigi yerler: Malatya, Erzincan, Bursa, Amasya, Çorum, Nigde, Kayseri.
Baslica kayisi çesitleri sunlardir: Sekerpare, Turfanda, Imrahor, Sam, Kurukabuk, Çöloglu vs.
Kullanildigi Yerler: Meyveleri, çekirdekleri ve yapraklari kullanilir. Çekirdeklerinden yag elde edilir. Etli meyvesi seker, organik asitler ve C vitamini ihtivâ etmesi bakimindan önemlidir. Çekirdek içinden elde edilen yag badem yagi yerine, yapraklari derelerde baliklari sersemleterek tutmak için kullanilir. Burada yapraklarda bulunan amygdalin maddesinin rolü önemlidir.

Kaynanadili: (Kaktüs / Opuntia / Cactus / Cactus opuntia) Atlasçiçegigiller familyasindan bir çesit bitkidir. En önemli türü Hind inciri (Opuntia leucotricha) dir. "Nopal zamki" elde edilir.
Kullanildigi yerler: Dizanteri ve ishali giderir.

Kazayagi: (Kenopodyum / Chenopodium anthelminthicum) Ispanakgiller familyasindan, yapraklari kaz ayagina benzer, Kuzey Amerikanin Dogu bölgelerinde ve ülkemizde de Akdeniz bölgesinde görülen kokulu bir bitkidir. Toprak üstündeki kisimlarindan, su buhari distilasyonu ile elde edilen uçucu yaga (Oleum chenopodili) "Kazayagi esansi" denilir.
Kullanildigi yerler: Barsak solucanlarini düsürmekte faydalanilir.

Kebabe:(Kübbabe / Helile / Hindistanerigi / Kebabiyye / Kuyruklubiber / Cubbebe / Cubeb / Cubebae fructus / Piper cubeba) Cava, Sumatra ve Borneo'da yetisen Piperaceae'nin kurumus meyvesidir.
Kullanildigi yerler: Mide ve idrar yolu hastaliklarinda kullanilir.

Kebere otu: (Gebreotu / Kedi tirnagi / Caper berry / Capre / Capparis spinosa) Bir çesit çalidir. Fransa'da ve ülkemizin Akdeniz bölgesinde yetisir. Yemisi nohuttan büyüktür. Tursusu yapilir. Kökünün kabuklari kullanilir.
Kullanildigi yerler: Idrar söktürür. Vücudu rahatlatir. Istah açar. 

Keçiboynuzu:(Karobbaum / Jahonnisbrotbaum / Caroubier / Carob / Carob tree / Harnup / Ceratonia siliqua / Caroube) Temmuz-agustos aylarinda, yesilimsi renkli, çok küçük çiçekler açan, 3-10 m boyunda agaç veya agaççiklar.Yapraklari 5-11 yaprakçikli, derimsi, üst taraflari parlak, alt yüzleri donuk yesil renklidir. Çiçekleri poligamdir, yâni ayni agaçta erdisi, disi ve erkek çiçekler bulunmaktadir. Yasli gövde ve dallardan çikan çok sayidaki yesil çiçekleri salkim veya kedicik durumundadir. Çanak yapraklari küçük, taç yapraklari yoktur. Meyveleri 10-20 cm uzunlukta fasulye meyvesine benzer. Meyvelerinde sert, esmer renkli ve oval sekilli tohum tasir. Meyveler bir sene sonra olgunlasir.
Türkiye’de yetistigi yerler:Akdeniz bölgesi.
Kullanildigi yerler:Meyvelerinde yag, sekerler, selüloz ve azotlu bilesikler vardir.Olgun meyveleri gida olarak kullanilir. Kuru meyvelerin temizlenmis unu bilhassa süt çocuklarinin mide ve barsak bozukluklarinda kullanilir. Ayrica gögsü yumusatir ve balgam söker. Sigara tiryakileri için faydalidir.

Keçi sedefotu:(Keçisedefi / Galega officinalis / Goat's rue / Galega) Baklagiller familyasindan, Haziran - Agustos aylari arasinda, açik mor renkli çiçekler açan, 50 - 100 cm boyunda çok yilik otsu bir bitkidir. Yapraklari koyu yesildir. Çiçekleri, gövde ve salkimlar ucunda salkimlar seklindedir. Meyvesi esmer, kirmizimtirak renkli, tüysüz ve çok tohumludur. Toprak üstündeki kisimlarinin terkibinde, "Tanen" ve "Galegin" adli alkaloid ve aci maddeler vardir. Bitkinin tamami toplanip kurutulur.
Kullanildigi yerler: Anne sütünü artirir. Az miktarda verildigi takdirde, kandaki seker miktarini düsürür. Fazla kullanilmamalidir.

Kediotu: (Baldrian / Valériane / Valerian / Valeriana officinalis / Herbe aux chats) Mayis ve agustos aylari arasinda beyaz ve pembe renkli çiçekler açan 60-150 cm boylarinda, nemli yerlerde yetisen çok yillik otsu bir bitkidir. Gövdeleri silindir seklinde olup, içi bos ve üzerleri çizgilidir. Yapraklar karsilikli ve kisa saplidir. Çiçekler dallarin uçlarinda semsiyemsi durumlar meydana getirirler. Çanak yapraklari tüysü, taç yapraklari ise tübsüdür.
Türkiye’de yetistigi yerler: Marmara, Orta ve Kuzey Dogu Anadolu bölgesi. (Memleketimizde 10 kadar türü bulunmaktadir.)
Kullanildigi yerler: Bitkinin kullanilan kisimlari kökleridir. Kediotu kökü olarak taninir. Özel bir kokusu ve bilesiminde valerian asidi esterleri vardir. Eskiden çayi yara tedâvisinde kullanilirdi. Sinirleri teskin edici, yatistirici etkisinden dolayi önemlidir. Histeri ve nevrasteniye iyi gelir. Kediotu kökünden kediotu esansi elde edilir. Galenik preparatlarin terkibine girer. Fazla miktarda alinmasi basagrisi, halsizlik ve hazimsizliga sebep olur.

Kekik: (Thymus vulgaris / Thymus / Thym)  Bakiniz "Baharat Dünyasi", Kekik
Kullanildigi yerler: Bedeni kuvvetlendirir. Hazmi kolaylastirir. Istahsizligi giderir. Kalp çarpintilarini keser. Yemeklerin  bozulmasini önler. Barsak iltihaplarini iyilestirir. Salgi bezlerini düzenler. Aybasi kanamalarinin düzenli olmasini saglar. Böbrek ve mesanedeki mikroplari öldürür.   Afrodizyak etkisi vardir. (Cinselligi kamçilar.) Tansiyonu geçici olarak yükseltir. Hastaliklara karsi direnç verir. Öksürük, bronsit ve astimda faydalidir. Kekik suyu ile banyo, romatizma agrilarini dindirir. Kandaki seker miktarini azaltir. Hamileler ve guatiri olanlar kullanmamalidir.

Kenevir:(Henf / Chanvre / Hemp plant / Kendir / Kentir / Kannabis / Cannabis sativa / Hemp / Chanvre) Mutedil iklimlerde yetistirilen, temmuz-agustos aylarinda soluk yesilimsi renkli çiçekler açan, kültürü yapilan ve yabânî olarak da yol kenarlarinda, ekilmemis alanlarda rastlanan, 50 cm-3 m boylarinda, bir senelik, iki evcikli ve otsu bir bitki. Esrar otu olarak da bilinir. Gövdeleri dik ve içi bos olup üzerleri dikenimsi tüylerden dolayi pürtüklüdür. Yapraklari uzun sapli, karsilikli ve el seklindedir. Erkek ve disi çiçekler ayri ayri bitkilerdedir. Erkek çiçekler yapraklarin koltugunda salkim durumunda toplanmislardir. Disi çiçekler küçük yapraklarin koltuklarinda olup hemen hemen sapsizdirlar. Meyve 3-5 mm boyunda, mercimek seklinde, grimsi veya yesilimsi esmer renklidir. Kenevirin anavatani Orta Asya’dir. Mutedil iklimlerde de yetistirilir. Yeryüzünde ip yapmakta kullanilan ilk bitkidir. M.Ö. 3000 yillarinda Çinliler kumas yapmakta kullanmislardir. Bitkinin çiçeklenme süresi, dallanma sekli, tüyleri ve yaprak büyüklüklerinin çesitliligi dolayisiyla farkli tipte kendire rastlanmaktadir. Liflerinden faydalanilacak kenevirler dogrudan dogruya tohumu topraga serpmek suretiyle ekilir. Tohum keneviri ise açilan özel çukurlara atilir, üstleri toprak ile doldurulur.
Türkiyede yetistigi yerler: Kastamonu, Samsun, Amasya, Kayseri, Sivas, Izmir,   Kütahya.
Kullanildigi yerler: Bitkinin disi çiçekli dal uçlari, meyveleri yagi ve lifleri kullanilmaktadir. Kendir lifleri, çok saglam ve dayanikli oldugu için bilhassa çuval, halat yapiminda kullanildigi gibi, hali ipi yelken bezi vs. yapiminda da kullanilir. Bitkinin bilhassa çiçekli dal uçlari organik eriticilerde eriyen bir reçine ile bir uçucu yag ihtiva eder. Reçinede cannabinol, cannabidiol ve tetrahidrocannabinol bulunmaktadir. Iyi kalite reçine elde edilmesi iklim ve topraga baglidir. Bu reçine fizyolojik bir tesire sahiptir. Merkezî sinir sistemine etki eder, yatistirici ve uyusturucudur. Hazim sistemine pek tesiri yoktur. Fakat çok çabuk aliskanlik yaptigindan çogu memleketlerde oldugu gibi memleketimizde de kullanilisi yasaktir. Kenevir bitkisinin disi çiçek durumlarindan elde edilen bu esmer renkli kütle esrar olarak bilinmektedir. Keyif verici olarak Asya ve Afrika’da çok kullanilmaktadir. Esrar, tütün, tömbeki, sigara, ve nargile hâlinde içilebilmektedir. Bazen bal, reçel veya lokum içine konularak yutulur. Eskiden nargile, tömbeki ile veya serbet ile içilirdi.
Herhangi bir nümunenin kenevir reçinesi (esrar) ihtivâ edip etmedigi adlî ve pratik bakimdan önemlidir. Bu kontrol beyaz fareler üzerinde biyolojik olarak yapilabildigi gibi, bazi kimyevî renk reaksiyonlari (Beam reaksiyonu) ile de yapilabilmektedir.
Memleketimizde esrar veren bitkilerin yetistirilmesi ve esrar imâli 1932’de 2313 sayili kânunla yasak edilmistir.
Kenevir tohumlarindan yag çikartilir ve yesilimsi renkli bu yag bilhassa sabun îmâlinde kullanilmaktadir.

Keraviye: (Keraviya / Karaman kimyonu / Frenk kimyonu / Carum carvi / Caraway / Carvi) Maydanozgiller familyasindan, 2 yillik otsu bitkidir. Çiçekleri beyaz renklidir. Mayis - Temmuz aylari arasinda açar. 30-90 cm boyundadir. Kazik köklüdür. Meyvesi esmerdir. Terkibinde, tanen, reçine, sabit ve uçucu yaglar vardir.
Türkiyede yetistigi yerler: Dogu Anadolu bölgemizde yetisir .
Kullanildigi yerler: Anne sütünü artirir. Mide ve barsak gazlariyla, diger mide sikayetlerini giderir. Idrar söktürür. astim hastaliginda faydali oldugu bilinir.

Kereviz: (Sellerie / Céleri / Celery / Apium graveolens ) Genis yapraklari ve uzun yaprak saplariyle siskin gövdesi yenen, kislik bir sebzedir. Vatani Güney Avrupa’dir. Kereviz, mutedil-serin, deniz havasi alabilen rutubetli yerlerde, kumlu, humuslu topraklarda iyi yetisir. Sogukta donar. Fazla sicakta kalitesini bozar. Kurakta yumru tesekkülü olmadigi gibi yapraklari gevrek ve lezzetli olmaz. Kisa sürede tohuma kalkar. Yaprak ve kök kerevizi olmak üzere iki çesidi vardir. Yaprak kerevizi, kökü yumru baglamayan, yaprak saplari uzun bir çesittir. Kök kerevizi ise, yaprak saplari kisa, kökü yumruludur. Terbikinde Sedanonik anhidrit, sedanolin, limonen, palmitik asid, gayakol gibi maddeler vardir.
Kullanildigi yerler: Kerevizin hususî kokusu dolayisiyla yapraklari, tursu ve çorbalara konur. Besin degeri çok yüksek olmamakla beraber besleyicidir. Kereviz pisirilerek yendigi gibi, olgunlastiktan sonra çig olarak da yenilebilir. Ayrica kerevizde B vitamini, demir ve kireç vardir. Kereviz unutkanligi ve sinir yorgunluguu giderir, idrar söker, böbrek tas ve kumlarinin düsürülmesine yardim eder, kan ve süt yapar, karacigeri temizler. Seker, yüksek tansiyon ve romatizma da da faydalidir.


Kestane: (Kastanienbaum / Chataignier / Chestnutree / Castanea vesca / Chestnut / Chataignier) Daha çok Akdeniz çevresi memleketlerinde yetisen, kupulasi dikenli veya çengelli dikenli, küre seklinde ve nisastaca zengin meyveleri olan agaçlardir. Kestâne agacinin yapraklari biraz sert, kenarlari testere disli ve dislerin ucu dikenlidir. Erkek çiçekler dik uzun durumlar hâlinde, disi çiçekler ise üçlü gruplar seklindedir. Yesil ve dikenli olan meyvenin dis kabugunun içinde kahverengi kabuklu, yenebilen ve aslinda birer tohum olan birkaç tane meyve bulunur. Bu meyvelere kestâne denir. Kestâne, tâzeyken buruk ve acimsi tattadir. Dis kabuklari sararip çatladiktan sonra toplanir. Dikenli olarak dis kabugu (kupulasi) sopalarla dökülerek temizlenir. Kestâne bir süre toprakta veya topraga gömülü birakilirsa daha tatlilasir.
Türkiye’de yetistigi yerler: Marmara, Karadeniz bölgesi.
Kullanildigi yerler: Kestâne; nisasta, sakkaroz, protein ve tanen ihtivâ eder. Daha çok, pisirilerek (haslanmak veya kebabi yapilmak sûretiyle) yenir. Kabuklarinin suda kaynatilmasi ile elde edilen çay, ates düsürür ve sinirleri yatistirir. Meyvesi kaslari kuvvetlendirir. Kan dolasimini düzenler. Varis ve basur memelerinin meydana gelmesini önler. Karaciger yorgunlugu ve sisligini geçirir. Kansizligi giderir. Damar setligi ve yüksek tansiyondan sikayet edenlerle, seker hastalari yememelidir.

Kiliçotu:(Tüpfelhartheu / Centaurée / Yellow centaury / Sarikantaron / Koyunkiran / Kuzukiran / Yaraotu / Hypericum perforatum / Klamath weed / Millepertuis commun) Mayis-eylül aylari arasinda parlak sari renkli çiçekler açan, 20-80 cm boyunda, çok yillik, otsu bir bitki. Kurak yerlerde, yol kenarlarinda rastlanir. Sari kantaron veya koyunkiran olarak da bilinir. Gövdeleri dik, dallar karsilikli, yapraklar sapsizdir. Yapraklar üzerinde noktaciklar hâlinde uçucu yag tasiyan salgi bezleri bulunur. Çiçekler, dallarin ucundadir. Çanak ve taç yapraklar üzerinde de siyah salgi bezleri bulunur.
Türkiye’de yetistigi yerler: Anadolu.
Kullanildigi yerler: Çiçekli dallar toplanir, demet yapilir, gölgede kurutulur. Uçucu yag, tanen, aci maddeler, zamk, reçine ve boya maddeleri tasir. Boya maddelerinden sari renkli hiperin, kirmizi renkli liperisin vardir. Çayi (% 1-2’lik) yatistirici, gögüs yumusatici, istah açici, idrar ve balgam söktürücü olarak kullanilir. Zeytinyaginda bir süre birakilirsa, bu karisim halk arasinda yaralari tedâvide kullanilir. Bitki, hayvanlar için zehirlidir.

Kinaagaci:(Lawsonia inermis / Lythraceae / Hinna / Henna) Kina agacigiller familyasindan, ayrik dalli, beyazimsi kabuklu, karsit yaprakli bir agaçtir. Çiçekleri beyaz renkli ve keskin kokuludur. Vatani Güney Asya ve Avustralya'dir. Kina boyasi, bitkinin yapraklarindan ve dal kabuklarindan elde edilir. Kina Hindistan'da ipek ve deri boyasi olarak kullanilir. Sark memleketlerinin çogunda parmak ve saç boyasi olarak kullanilmaktadir. Deri hastaliklarinda derinin mukavemetini arttirici gücü yaninda, mantarlarin üremesini durdurucu etkisi (kina ve lavson maddesi) de vardir. Ticarette esmer ve yesil kina çesitleri mevcuttur. Tabii olani esmer renklidir.
Kullanildigi yerler: Ayak terlemesine engel olur. Dolamada kullanilir. Uyuz ve egzamaya iyi gelir. Guatirin üserine baglanirsa fayda görülür. Agiz yaralari ve deri çatlaklarini tedavi eder, saçlari besler ve kuvvetlendirir. 

Kinakina: (Kontestozu / Quinaquina / Cinchona ) Kökboyasigiller familyasindan, anayurdu Peru ve Bolivya olan, ve sanayii bitkisi olarak trapikal ülkelerde yetistirilen 15 - 20 cm yüksekliginde bir agaçtir. Kabugundan "kinin"  çikartilir. Gövde ve kök kabuklari kullanilir. Tadi acidir.
Kullanildigi yerler: Ates düsürür. Sitmayi tedavi eder. Tifoda faydalidir. Agir ve mikrobik hastaliklarin nekahat devresini kisaltir. Cilt kasintilarinda faydalidir. Istah açar. Kuvvet verir. Kabizligi giderir.

Kirkdamarotu: (Cryptogamae / Cryptogamia / Plantes cryptogames) Damarliçiçeksiz bitkilerdendir. 100 kadar çesidi vardir. Kibirotlari, Atkuyruklari ve Egreltiotlari da bu familyadandir. Yol kenarlarinda ve kumlu topraklarda yetisir.
Kullanildigi yerler: Burunkanamasini keser. Kesiklerde ve çibanda faydalidir. Balla karistirilip yehecek olursa, nefes darligini giderir. Yaralari iyilestirir. Kandaki seker miktarini düsürür.

Kirlangiçotu: (Hilaliye / Chelidonium majus / Celandine / Cheyidoine) Gelincikgiller familyasindan, Nisan - Mayis aylari arasinda sari renkli çiçekler açan, 30 - 70 cm yüksekliginde çok yillik, otsu bir bitkidir. Kuze Anadolu Bölgesi'nde yetisir. Çiçekleri dallarinin ucundadir. Bitkinin tamami ve özellikle yapraklarinda sari renkli boya madesi ve alkaloidler vardir. Sapi kirildigi zaman sari renkli bir sivi akar. Zehirlidir.
Kullanildigi yerler: Sigil ve nasirlarin üzerine sürülerek tedavi edilir. Saglikli cilde, agiz ve göz bölgesine degdirmemelidir.

Kizilcik:(Kornelkirschbaum / Cornoeuiller / Cornelian cherry / Cornus / Cornel ) Mart-nisan aylari arasinda çiçek açan, 2-7 m boyunda, karsilikli yaprakli ve yaprak döken küçük bir agaçtir. Genç dallar az çok tüylüdür. Gövdeleri sarimtrak kabuklu ve levhalar hâlindedir. Genç dallar kirmizimsi kahverengidir. Çiçekler küçük, sari ve basit semsiye durumundadir. Çiçek halkalari dörder parçalidir. Meyveleri eliptik, oval, kirmizi renkli, eksi ve buruk lezzetlidir. Agustos-eylül aylarinda olgunlasir.
Türkiye’de yetistigi yerler: Marmara, Karadeniz, Akdeniz, Anadolu.
Kullanildigi yerler: Gövde kabuklari ve meyveleri kullanilir. Meyvelerde sekerler, müsilaj ve organik asitler; kabuklarda ise reçineli maddeler, tanen ve müsilaj vardir. Kizilcik meyvelerinden ezme, marmelat, meyve suyu yapilir. Kabiz edici özelligi vardir. Gidâ olarak istifâde edildigi gibi kabuklari ates düsürücü olarak kullanilir. Kizilcik çekirdeklerinden, çabuk kuruyan mürekkep yapilir. Kizilcik agaci sert ve saglamdir. Agaç kismi, yaprak ve kabuklari deri sepilemekte kullanilir. Deriyi sariya boyar. Odunundan barut îmâlinde kullanilan kömür elde edilir.
Anadolu’da bulunan ve ayni sekilde kullanilan diger türleri sunlardir:
Beyaz çiçekli kizilcik (C. australis): Çiçekleri beyaz olup yapraklardan sonra meydana gelir.
Kirmizi yaprakli kizilcik (C. sanguinea): Yapraklari kirmizimtrak renktedir. Seyrek bulunur.

Kiraz: (Vogelkirsche / Süsskirsche / Cerise / Cerisier / Cherry ) Nisan-mayis aylarinda, demet hâlinde pembemsi beyaz renkli çiçekler açan, kirmizi, etli ve sulu meyveleri olan agaçin meyveleridir. Çiçekler etlenerek findik büyüklügünde kiraz adi verilen meyveleri verirler. Meyveler, dallarda iki veya üçü bir arada demetler halinde bulunur ve iyice kizarip olgunlasinca toplanir.
Türkiye’de yetistigi yerler: Marmara ve Ege bölgesinde.
Kullanildigi yerler: Meyvesi tâze olarak yenir. Hosafi, reçel ve konservesi yapilir. Kiraz agaci kabugu kabiz ve ates düsürücü, çiçekleri gögüs yumusatici, yapraklari ise müshil olarak halk arasinda bâzi bölgelerde kullanilmaktadir. Bunun yanisira, sivilceleri önler, sinirleri kuvvetlendirir ve kanin temizlenmesine yardim eder.

Kisnis: (Alm. Koriander / Coriandre / Coriander / Kisniç / Coriandrum sativum / Coriander / Coriandre) Haziran-agustos aylari arasinda pembemsi-beyaz renkli çiçekler açan, 40-90 cm boylarinda, kötü kokulu, genellikle nemli çayir ve sirtlarda rastlanan bir yillik otsu bir bitkidir. Gövdeleri dik, üstte dallanmis, silindir seklinde, içi dolu ve üstü çizgilidir. Yapraklar açik yesil renkli ve tüylüdür. Alt yapraklar uzun sapli ve 3 parçalidir. Çiçekler dallarin uçlarinda, semsiye durumunda toplanmistir. Semsiye uzun sapli, 3-8 kolludur. Çiçekler, beyaz veya pembemsi renkli olup çiçek parçalari 5 parçalidir. Erkek organlar 5 tâne, disi organlar ise 2 tane meyve yapragindan ibârettir. Meyve sarimsi esmer renkli, küre seklinde, küçük serttir. Kokusu tâze iken kötüdür. Akdeniz bölgesi bitkisidir. Tarlalarda yabânî ot olarak yetisir. Ancak bahçelerde yetistirilenler tohum ile üretilir.
Kullanildigi yerler: Meyvelerinde nisasta, tanen, sekerler, sâbit ve uçucu yag vardir. Istah açici, barsak gazlarini giderici, teskin edici, bas dönmesine karsi kullanilir. Bir çay kasigi dövülmüs tohum bir çay bardagi suda haslanir. Günde bundan fazla alinmasi halinde dalginlik ve sarhoslukla baslayan bir zehirlenme yapar. Ayrica sekercilik, konserve, gida, kozmetik sanâyiinde baharat olarak kullanilir. Cinsel istekleri artiran (Afrodizyak) özelligi vardir.

Kudrethelvasi: (Manne en larmes / Manna) Bir çesit disbudak olan Fraxinus ornus agacinin torba seklinde ve içi sivi dolu yerine, (sak) yapilan kesiklerden çikan bir sividir. Terkibinde mannit sekeri vardir. Yuvarlak, yassi, billuri parçalardir. Rengi soluk, sarimsi içi beyazdir. Kokusu bala benzer. Lezzeti sekerlidir. Suda kolay erir.
Kullanildigi yerler: Kullanimi kolay bir mushildir.

Kudretnari:(Balsamapfel / Vunderapfel / Pomme / Balsam apple / Momordica chantia) Temmuz-agustos aylarinda çiçek açan 1-2 m boyunda çiçekleri tek cinsli, tirmanici bitkilerdir. Yapraklar el seklinde, uzun sapli, loplu olup, loplar uzunca oval sekilde, kenarlari disli, sivri uçludur. Çiçekler sarimsi veya kirmizimtrak renklidir. Meyveleri 10-20 cm boylarinda, genis bir mekik seklinde olup, üzerleri girintili çikintili ve pürüzlüdür. Önceleri yesil olan meyveler olgunlukta sarimsi renk alirlar. Tohumlari 1 cm kadar boyunda, yassi ve gelisigüzel sekillidir. Daha çok tropikal Asya ve Afrika’da yayilmistir.
Kullanildigi yerler: Yapraklarinda uçucu yag ve aci maddeler bulunmaktadir. Mide ülserine karsi çok iyi ilâç olup söyle hazirlanir: Iki kudret nari dogranip, sisedeki bir kilo zeytin yagina konur. Sise güneste birakilir. Birkaç hafta sonra, sabahlari aç karnina, bir çorba kasigi içilip bir saat hareketsiz sirt üstü yatilir. Hazirlanan bu yag, bâsur için de içilir, derideki yaralara da sürülür. Mide ve derideki yaralarin bir an önce iyilesmesi için tesirli bir bitkidir.

Kusburnu: (Fructus rosa canina) Memleketimizde oldukça yaygin bir gül çesididir. 2-3 m yüksekliginde, pembe veya beyaz çiçekli bir agaççiktir. Meyveleri parlak kirmizi renktedir. Bu gülün olgun meyvelerini saran, baslangiçta agizi dar bir bardak seklinde olan çiçek ekseni, çiçek tablasi olgunlasinca etlenip, kirmizi bir renk alir. Bu meyvelere “kusburnu” adi verilir. Bilesiminde tanen, pektin, vitamin C, sekerler ve organik asitler vardir.
Kullanildigi yerler: Idrar söktürür, ishali keser. Böbrek taslarinin düsürülmesine yardimci olur. C vitamini bakimindan zengin oldugu için, çayi ve marmelati tercih edilir.

Kuskonmaz: (Spargel / Asperge / Asparagus / Asparagus officinalis / Asparagus acutifolius) Haziran-temmuz aylari arasinda yesilimsi sari renkli çiçekler açan, 50-150 cm boyunda, çok yillik otsu bir bitkidir. Sulak, kumlu ve killi, kuvvetli topraklarda, ormanlik yerlerde yetisir. Kültürü de yapilmaktadir. Gövdeleri dik, yesil düzgün yüzlü ve yaygin dallidir. Dallar dalciklara ayrilmis olup, ince, yesil renkli, 3-6 tanesi bir aradadir. Yapraklar küçük ve zarimsidir. Çiçekler teker teker veya çift olarak yapraklarin koltugunda bulunur. Erkek çiçekler 6 parçali ve parçalar çan seklinde birlesmislerdir. Meyveleri kirmizi veya siyah renklidir. Kuskonmazlar, evlerin balkon ve salonlarinda süs bitkisi olarak saksilarda yetistirilir. Karanfil ve benzeri süs çiçeklerinin etrafina konarak bunlara zenginlik verir. Kuskonmazin memleketimizde 10 türü vardir.
Türkiye’de yetistigi yerler: Marmara bölgesi, Ege, Akdeniz ve Orta Anadolu.
Kullanildigi yerler: Kuskonmaz (Asparagus) azotça zengin, istah açici, genç sürgünleri lezzetli bir sebzedir. Tibbî olarak bilhassa Asparagus officinalis türü kullanilir. Tibbî olan bu türün kök ve rizomlarindan faydalanilir. Idrar söktürücüdür. Yüksek dozlarda böbrek epitelini tahris eder. Bu sebepten ancak böbrek ve idrar yollarindan rahatsizligi olmayana verilebilir. Bilhassa kalp kifâyetsizliklerinden ileri gelen ödemlerin bosaltilmasinda kullanilir. Kuskonmazlarda A, B, C vitamini bol miktarda bulunmaktadir. ayrica, kandaki seker miktarini düsürür, sivilce ve egzamanin iyilesmesine yardimci olur ve zihin yorgunlugunu giderir.




No comments:

Post a Comment